AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
DİL DERNEĞİ YAZIM KILAVUZU’NUN 11. BASKISI ÇIKTI
 

Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu (1932-1983 arasında) Türkçenin özleşmesinde, bilim, teknik ve sanat kavramlarını karşılayacak yolda gelişmesinde, ölçünlü dil ve yazım birliğinin sağlanmasında öncü olmuştur. Bu kurumunun 51 yıl taşıdığı ses bayrağımız, 1987’den bu yana bilimsellikten, bilim ve sanat adamlarından güç alan Dil Derneği’nin çabalarıyla yükselmektedir.

Yüzyıla yaklaşan deneyimimiz bize şunu göstermiştir: Dil Devrimi hiçbir biçimde yadsınamaz, ölçünlü dil ve yazım birliğini bozmaya yönelik girişimler sürmesine karşın Dil Derneği,Dil Devrimine bağlılıkla ortak dil ve yazım için çabalarını sürdürmektedir. Bu çabalara katılan, emek veren bütün dilseverlere gönül borcumuz var.

1983’ten önceki Türk Dil Kurumu’nun Yazım Kılavuzu bütün okullarda kaynak sayılmış; yazarlar, basın yayın kuruluşları, yayıncılar bu yapıtı kullanılmıştır. Şimdi de Dil Derneği’nin Yazım Kılavuzu düşünen, araştıran, yazan herkes için bir başucu kitabı olmaktadır. Dil Derneği’nin kılavuzunda, Atatürk’ün kurumunda on bir kez, milyonlarca basılan Yeni Yazım Kılavuzu temel alınmış; yapıtın her baskısı yerleşmiş kurallar değiştirilmeden, dile yeni giren sözcük ve terimler dizelgeye eklenerek dildeki gelişmelere koşut olarak yenilenmiştir.

Yapıtı kullanacak olanların Yazım Kılavuzu’nun her baskısında köklü değişiklikler yapıldığını düşünmemesini dileriz; çünkü bu baskıda da 1928’den bugüne uzanan zaman diliminde oluşan yazım geleneğimiz korundu. Kültür ve ders kitaplarını, gazete ve dergileri taradığımızda sorunlar, aynı noktada yoğunlaşıyordu. Öğretmenlerin, yazarların, dizgicilerin ve yazarken sorun yaşayanların derneğimize yönelttiği sorulara yıllardır yazım konusunu iş edinen uzmanlarla yanıt bulmak öteden beri ilkemizdir. Düzeltme ve kesme imleriyle büyük harflerin kullanımına ilişkin sorunları kurallar bölümünde çok örnek vererek, ayrıntıya inerek büyük ölçüde çözdüğümüzü düşünüyoruz. Dahası bugüne dek kılavuzlarda yeterince yer almayan; ama dili ustalıkla kullanan yazarların ürünlerindeki nokta, virgül, noktalı virgül gibi imlerin kullanımındaki incelikler de yapıta yansıtılmıştır. Temel kurallarda değişme olmadığı için 11. baskının da tüm kullanıcılar için yetkin bir kaynak olacağına inanıyoruz.

Yazınsal ve bilimsel ürünler olmasa kurallar da olmazdı. Bu kılavuzda kurallara verilen örnek tümcelerin çoğu usta kalemlerin yapıtlarından alınmıştır. Bu anlamda Dil Derneği’nin, 1980’lerin ortasından bu yana epeyce bozulan yazım birliğini düzeltmek için yazarlardan, bilimcilerden, basın yayın organlarından, yayıncılardan, eğitimcilerden beklentisi şudur: Nasıl ki başka bilim dallarının uzun uğraşlar sonucu kazanılmış sonuçlarına, kurallarına saygı duyuluyorsa dilin de bilimi olduğu göz önüne alınmalıdır. Dilcilerin, dilin ses/biçim/anlam özelliklerini, mantığını göz ardı etmeden elde ettiği sonuçlar, “Bana göre...” öznel yaklaşımıyla değerlendirilmemelidir. Her yazar (birey) dilin olanaklarını özgürce kullanarak kendi biçemini yaratır; ama yazım kuralları yazardan yazara (kişiden kişiye) göre değişmemelidir. Dilcilerse çok dikkatli olmalı, dilin akışını özenle izlemeli, yaygın yazım biçimlerini saptayıp uygulayıcılara yansıtmalı, yaygın yazım biçimleri dilin mantığıyla çelişiyorsa, bilimsel verilere dayanarak uyarıcı olmalıdır. 1983 öncesindeki Atatürk’ün Türk Dil Kurumu’nun ilkesi buydu, şimdi Dil Derneği de bu ilkeye yaslanmaktadır.

Dil Derneği’nin yıllar önce ölçünlü dile sahip çıkmak için yaptığı “Türkçesi varken...” çağrısı, bütün ülkede yankı bulmuştur. Yazım Kılavuzu’nun yeni baskısıyla bir kez daha güven tazeleyeceğimize, “Doğru yazmak varken...” çağrımıza bütün dilseverlerin kulak vereceğine inanıyoruz.

Dil Devrimiyle Türkçenin yolunu açan ulu önder Atatürk’e, yazım birliğinin sağlanmasında öncü olan “Dil Encümeni”nin devrimci üyelerine, Atatürk’ün Türk Dil Kurumu’nun 1932-1983 arasındaki bütün saygın yöneticilerine, kol başkanlarına, uzmanlarına, Yazım Kılavuzu’nun bundan önceki baskılarını yaratan dilcilere gönül borcumuz sonsuzdur; hepsini saygıyla anıyoruz. Bilimsel verilere dayanarak Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nun ilkelerini yaşatan, 1932’den bu yana Yazım Kılavuzu’na emek veren bütün dilcileri içtenlikle selamlıyoruz.


 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Kasım 2024 - 441. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter