AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 105 YAŞINDA
           Özgürlüğün, adaletin, insan haklarının güvencesi olacak, yurttaşlık bilincini pekiştirecek; inancı ve kökeni ne olursa olsun bütün yurttaşların ortak çıkarlarını koruyup kollayacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920'de açıldı. Meclis açıldığında bütün yurt işgal altındaydı.

Mustafa Kemal durumun ne denli kötü olduğunu gören, yurdunu ve insanları düşünen bir aydındı. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışından sonra yaşananları ayrıntısıyla Söylev'de anlatmıştır. Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla ortaya çıkan karanlık resmi göremeyen padişah saltanatın kalıcı olacağı yanılgısı içindeydi. Halk zor koşullar altında yalnız bizim değil, dünya tarihinin en akılcı, en uzak görüşlü örgütçüsü olan Mustafa Kemal’e inanmıştı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de Sinop Milletvekili Şerif Beyin başkanlığında açılmıştı. Ulusumuzun geleceğine meclisin karar vereceği bütün yurda ve dünyaya duyurulmuştu. Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920’de mecliste uzun bir konuşma yapmış, Mondros Ateşkes Anlaşmasına dek bütün olayları, sarayın izlediği siyasaların geçersizliğini; TBMM’ce iz­lenmesini gerekli gördüğü siyasal yöntemi şöyle anlatmıştı:

"Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yön­tem, 'ulusal siyaset'tir. Dünyanın bugünkü genel koşulları ve yüzyılların kafalarda ve karakterlerde yerleştirdiği gerçek karşısında hayale dalan birisi olmak kadar büyük yanılgı ola­maz. Tarihin dediği budur; bilimin, aklın, mantığın dediği böyledir.

Ulusumuzun güçlü, mutlu ve sağlam bir düzen içinde yaşayabilmesi için devletin bütünüyle ulusal bir siyaset güt­mesi ve bu siyasetin iç örgütlerimize tam uyumlu ve dayalı olması gereklidir. Ulusal siyaset demekle anlatmak istediğim şudur: Ulusal sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi gü­cümüze dayanarak varlığımızı koruyup ulusun ve yurdun gerçek mutluluğuna ve bayındırlığına çalışmak; gelişigüzel ulaşılamayacak istekler peşinde ulusu uğraştırmamak ve za­rara sokmamak; uygarlık dünyasının uygarca ve insanca davranışını ve karşılıklı dostluğunu beklemektir."

Laik cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bu seslenişi, 2025 Türkiyesinde, "ulusal sınırlar içinde kendi gü­cümüze dayanmayan, ulusun ve yurdun gerçek mutluluğu yerine bireysel kazanımları öngören, ulaşılmayacak istekler peşinde koşarak ulusu za­rara sokan" siyasetçilere yol gösterici olabilir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta barış, dünyada barış” ilkesini anlamayan, onun “manevi mirası akıl ve bilim”in önemini kavrayamayan siyasal anlayışla yüz yüzeyiz.  TBMM’nin kurulması ve varlığı, “ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını” kazanma yolunda attığı en büyük adımdı. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşını yöneten ve kazanan TBMM’nin kuruluş gününü çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. Bu armağanın anlamı, değeri paha biçilmezdir; bu armağanı anlamsızlaştırmaya çalışan karşıdevrim, umudumuzu karartamaz; asla karamsar değiliz. Akıl ve hukuk dışı işlere, uygulamalara karşı durmamız yurttaşlık görevimizdir.

Mustafa Kemal Atatürk'ü, cumhuriyete, devrimlere emek veren aydınlanmacıları saygıyla anıyoruz. Bu 23 Nisanı Mustafa Kemal Atatürk’ün “gençliğe seslenişi”ni yüksek sesle okuyarak, her sözcüğünün anlamını düşünerek kutlayacağız. Ortak sesimizin, ortak haykırışa dönüşmesi; laik cumhuriyetimize yönelik tehlikeleri yok edecek hukukun üstünlüğüne dayalı ortak eylemleri doğurması dileğiyle kutlayacağız.

TBMM’nin 105. yaşı kutlu olsun!

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun!

DİL DERNEĞİ YÖNETİM KURULU


 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
MAYIS 2025 - 447. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter