AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun!

Ulusal bayramlar, bağımsızlık savaşımızın nasıl başladığını, hangi zor koşullarda kazanıldığını, cumhuriyetin nasıl kurulduğunu bize anımsatır; ulusça kazanılan bir utkunun, bir başarının, önemli bir olayın belleklerimizde diri kalmasını sağlar.  

Bağımsızlık savaşımızın başlangıç tarihi olan 19 Mayısı her yıl “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” diyerek coşkuyla kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bu bayramı bu ülkenin yarınları olan gençlere armağan ederek onlara güvendiğini göstermiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim 1927’de başlayıp beş günde tamamladığı söylevinin sonunda gençlerimizi ileride karşılaşabileceği tehlikelere karşı önceden uyarmış, en zorlu koşullar altında bile tüm güçlüklerin üstesinden geleceklerine olan inancıyla cumhuriyeti koruma ve savunma görevini gençlere bırakmıştır.

Cumhuriyetimizin gençleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık savaşını başlatmak üzere Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayısı her yıl coşkuyla kutlamış, ona olan bağlılığını her zaman göstermiştir.

Mustafa Kemal Atatürk daha Sivas Kongresinde kendisine, “Paşam, üyesi olduğum tıbbiyeliler, beni buraya istiklal davamızı başarmak yolundaki göreve katılmak üzere göndermişler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olursa olsun şiddetle red ve takbih ederiz (kabul etmeyiz ve kınarız). Farz edelim, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i telin ederiz” diyen tıbbiyeli gencin bu kararlı duruşu karşısında mutluluğunu gizlememiş, konuşmayı şu sözleriyle onaylamıştır:

Arkadaşlar, gençliğe bakın, Türk milli bünyesinde asil kanın ifadesine dikkat edin. Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta olsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz… Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal ya ölüm.

Mustafa Kemal Atatürk, Hatay davasında Fransız komiseri Ponçet’e karşı “Hatay işi benim şahsi davamdır ve beni üzüyorsunuz. Korkarım ki beni, meseleyi başka türlü halle mecbur bırakacaksınız” dediğinde Atatürk üzülme, arkanda biz varız! sözleriyle ona arka çıkan bir gence “Biliyorum çocuğum, onu bildiğim için ki böyle konuşuyorum” karşılığını vererek gençliğe olan güvenini bir kez daha göstermiştir.

Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı (1918), topraklarımızın işgal edildiği günlerde Atatürk’ün umudu yine gençliktedir:

“Her şeye rağmen muhakkak bir nura yürümekteyiz. Bende bu inancı yaşatan kuvvet yalnız aziz memleket ve millet hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızları, şarlatanları içinde, sırf vatan ve hakikat aşkı ile ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdür.”

Mustafa Kemal Atatürk, bir yıl sonra yaptığı bir konuşmada geçmişte yaşanan yıkımlarla gelecekte de karşılaşabileceğimizi, yaşananların unutulmaması gerektiğini, bütün umudunun gençlikte olduğunu vurgular:

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl mukavemet ettiğimiz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir. Zaten her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız, o gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.

Mustafa Kemal Atatürk, gençlere cumhuriyeti yükseltmeyi ve sürdürmeyi hedef olarak göstermiş, eseri olarak gördüğü cumhuriyeti gençliğin korumasına bırakmıştır.

Bir toplantıda kendisini yorulmamak üzere izleyeceklerini söyleyen gençlere Atatürk’ün verdiği yanıt yol gösterici niteliktedir:

“Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni izlemeye söz vermişsiniz. İşte ben bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni izleyeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar yorulmak ne demek? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman bile durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada dinlenmeden beni izlemektir. Yorgunluk insan için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir güç vardır ki işte bu güç yorulanları dinlendirmeden yürütür.

Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız bile beni izleyeceksiniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler hiçbir zaman yorulmazlar.Türk gençliği hedefe, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

Durmadan, yorulmadan Atasının izinden yürüyen bir gençlik, cumhuriyet kazanımlarımızın kuşaklar boyunca korunmasında en büyük güvencemizdir.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun!

Dil Derneği Yönetim Kurulu adına

Genel Yazman Ahmet Pekel


 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
HAZİRAN 2025 - 448. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter