Aksoy Ailesi ile Dil Derneği, Aksoy ustanın düşünce ve yapıtlarını geleceğe aktarmak için Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’nü düzenlediler. Ödül töreni her yıl Dil Bayramında yapılmaktadır. 2013 yılının ödül töreni de 26 Eylül 2013'te 81. Dil Bayramında gerçekleştirildi. 30 Ekim 1993'te yitirdiğimiz Ömer Asım Aksoy'un 1975'teki bir konuşmasını dinleyerek başladığımız ödül törenimizde, yolumuzu aydınlatan devrimciyi ölümünün 20. yılında saygıyla, özlemle andık.

      Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü, 1995’ten bu yana, her yıl başka bir alanda verilmektedir; 2013’teki ödül öykü dalında düzenlenmiştir.
      Adnan Binyazar, Şemsettin Ünlü, Hidayet Karakuş, Hakan Akdoğan ve Sevgi Özel’den oluşan seçici kurul, Berat Alanyalı'nın Bilgi Yayınevince yayımlanan “Ömrün Yazı" adlı yapıtını oyçokluğuyla ödüle değer buldu.
      Berat Alanyalı, Ankara doğumludur. İÜ Edebiyat Fakültesinin Klasik Filoloji Bölümünü bitirmiştir. Dergi, radyo, televizyonlara haber ve metin yazmakta, öykü ve inceleme dalında ürün vermektedir. 2012'de yayımlanan Ömrün Yazı ikinci öykü kitabıdır.

      Berat Alanyalı'ya ödülünü, Ömer Asım Aksoy'un oğlu Süha Aksoy ile Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel sundular. Törendeki konuşmasına Dil Derneği'ne ve seçici kurula teşekkür ederek başlayan Alanyalı şunları söyledi:

      "Çok değerli bir ödülü kucakladığımın bilincindeyim. Ömer Asım Aksoy’un anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Bu akşam bana sunulan ödül, onun güzel Türkçeye adanmış ömrünü simgeliyor. Onun arı Türkçe yolunda sürdürdüğü devrimci mücadelesini simgeliyor. Yazarlık yaşamım boyunca bu ödülü hak etmeye çalışacağım.

      Elbette mutluyum; ama bir eksik var! Gözlerim, biraz sonra ödülü sunulacak olan Mustafa Balbay’ı arıyor. Keşke o da bu akşam özgürce aramızda bulunabilseydi. Buradan kendisine seslenmeden bu eksikliği hafifletemeyeceğim.

      Değerli Kardeşim Mustafa,
      Ödülünü yürekten kutluyorum. Bu ödül hak ettiğin pek çok ödülden bir tanesidir ve dilerim hayat sana pek çok ödüller ve sevinçler sunar. Bu da geçecek! Eminim, inandığın aydınlık, gecemizi ağartacak. Seni ve aileni, güç dilekleriyle, saygıyla selamlıyorum.
      Dil, durmaksızın devinen, evrilen, bir ömre olan sözcüklerin bereketli toprağı... Atatürk’ün kurduğu TDK vaktiyle bu toprağı yeşertmişti; pek çok emekle, çabayla... Bildiğiniz gibi 1980’de 12 Eylül darbesiyle hepimiz karanlığa gömüldük.

      Elbette gelecek kuşakların dil bilinci, bir kargaşaya emanet edilemezdi. Atatürk’ten armağan bu yaşamsal göreve bugün Dil Derneği sahip çıkıyor. Atatürk’ün vasiyetiyle bıraktığı maddi kalıtın değilse de bu onurun sahibi Dil Derneği’dir. O, anadilimizin evi, güvenli çatısı. Bu çatı altında verilen emekler, hayatı da edebiyatı da en doğru biçimleriyle besliyor. Ben, bir edebiyat sever olarak bu yapısı için Dil Derneği’ne bir kez daha teşekkür ediyorum.
      Bir teşekkürüm de sevgili yayınevime. Benim işim sözcüklerle; yolum öykü. Bu yolda ürettiklerimin okurla buluşmasını sağlayan Bilgi Yayınevine ve orada çalışan, kitabıma eli değmiş bütün arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum, hepsini sevgiyle kucaklıyorum.
      Bu akşam burada bizlerle olan aydınlık insanlar, sizlere de çok teşekkür ediyorum. Dil Bayramına sahip çıkacağız. Bir bir eksiltilen bayramlarımız arasında Dil Bayramını yaşatacağız. Dil Bayramımız kutlu olsun!"