AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
CUMHURİYETİMİZİN 99. YILINDA DİRENME GÜCÜNÜ ATATÜRK’TEN ALIYORUZ!
        

Bizler özgürce düşünce üretmek, düşüncesini özgürce dillendirmekle yükümlü, sözüyle eyleminin ardında dimdik duran, ortak dilimiz Türkçenin gücüne inanan cumhuriyetçileriz. Yıllardır toplumun gözü önündeki siyasetçilerin, gazetecilerin, ünlü kişilerin kullandığı dili izliyoruz. “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı (…), demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Ancak cumhuriyetin 100. yaşına bir adım kala cumhuriyetimizi “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak tanımlamakta zorlanıyoruz. Devleti temsil edenlerin “ben” vurgusuyla Anayasal, yasal kuralları, ulusal ve evrensel değerleri zorlayarak kullandığı aşağılama, tehdit içeren dille ulusumuz, ulusal dayanışma ve adalet anlayışından uzaklaştırılırken “Yurtta barış, dünyada barış” ilkemiz yara almaktadır. Atatürkçü düşünceakıl ve bilim dışı savlarla karalanmakta, Atatürk’ün işaret ettiği “ulusçuluk” anlayışı Atatürk’le hesaplaşma aracı yapılmaktadır. Ne ki gücü elinde tutanlar ve güçlüye yakın durmayı yeğleyenler ne yaparsa yapsın Atatürk’le, devrimlerle hesaplaşma boş çabadır.  

Cumhuriyetin 100. Yaşına bir adım kala düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından, eğitim olanak ve kurallarının bilimsel akılla çelişir duruma gelmesinden, üniversitenin ve yargının baskı altına alınmasından kaygılanıyoruz; ama asla karamsar değiliz, tıpkı Kurtuluş Savaşını utkuya ulaştıran atalarımız gibi kaygıları akıl ve bilimle sileceğiz.  

Bizleri Mustafa Kemalce düşünmekten kimse, hiçbir güç alıkoyamaz. Laik cumhuriyetimizin devrimleri asla yok edilemez. Yetki alanı yasalarla belirlenen hiç kimse dili gelişigüzel kullanamaz; hiç kimse anlamı belli sözlerle eleştiriye sığınarak başkasını aşağılayamaz. Hiç kimse, adı ve görevi belli kişiler, sözde din adamları Atatürk’ü, kadınları, eğitim kurumlarını, üniversiteyi karalayamaz. Orunu, sanı, inancı, kökeni, ekonomik gücü ne olursa olsun her yurttaş, bize yurttaş kimliği kazandıran cumhuriyetin kurucusu, devrimlerin yapıcısı Atatürk’e, devrimlere ve ulusa saygılı olmak zorundadır. Değerbilirlik, demokrat ve erdemli yurttaş olmanın gereğidir. Atatürk’le hesaplaşanlar da Türk Devriminin olanaklarıyla san ve koltuk sahibi olmuştur. Atatürk’e, devrimlere yönelik her ağır söz, her hukuk ve bilimdışı uygulama hepimizi yaralamaktadır. Bir kez daha kınıyoruz!

Bizler Atatürkçü düşünceyle, Türk Devriminin olanaklarıyla yetiştik. Atatürk ulusçusu olmaktan onur duyuyoruz. Akılcı, bilimsel ve sanatsal olandan başka doğru tanımıyoruz; çünkü ödünsüz ve korkusuz olmamızı Atatürkçü düşünce sağlıyor. Bu Cumhuriyet Bayramında inanç ve köken ayrımını yurttaşlık bilinciyle içselleştiren bütün yurttaşları Atatürk’ün “manevi mirası” akıl ve bilime sımsıkı sarılarak, onun “Yurtta ve dünyada barış” ilkesine tutunarak devrimci ruhu canlandırmaya çağırıyoruz! Onurla taşıdığımız TC yurttaşı kimliğimizle yazıyor ve konuşuyoruz!

Bu duygularla cumhuriyetimizin 99. yılını kutluyoruz!

Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Yazar

Sevgi Özel

 

 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Mart 2024 - 433. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter