AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
19 MAYIS, MUSTAFA KEMAL’İN DOĞUM GÜNÜDÜR! 19 MAYIS, LAİK CUMHURİYETİMİZİN DOĞUM GÜNÜDÜR!

Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında, yurdun durumu içler acısıydı. 19 Mayıs 2023’te de ulusumuz türlü sıkıntılarla kuşatılmış durumda. 104 yıl önce yayılmacılar halife padişahı avcunun içine almıştı; kendinden başka kimseyi düşünmeyen padişah ordunun dağılmasına, yurdun her köşesinin işgaline izin vermişti. Osmanlı yüzyıllar süren duraklamadan gerileme dönemine geçtiğinde yayılmacılar İstanbul’dan başlayarak bütün Anadolu’da kendi dil ve dinleriyle okullar açarak eğitime de el atmış, kapitülasyonlarla ekonomisi de delik deşik olmuştu. Mustafa Kemal 1927’de Söylev’ine başlarken ülkenin durumunu açıkça anlatmıştı. Ne yazık ülkemizin 2023’teki görüntüsü de kaygılanmamıza yol açıyor. 

104 yıl önce bir avuç seçkin dışında halkın bütünü eğitimsizdi. Padişah ve çevresindeki eyyamcılar için üreten, dönüşü olmayan savaşlara gönderilen, okuma yazma bilmediğinden “ümmi ümmet kul” sayılan halk yoksuldu. Halk yokluk yoksunluklar içinde çırpınırken ulusal savaşım, yani “milli mücadele” başlamıştı. Bugün 65 yaş üstü bilinen kuşak(lar), ulusal savaşıma katılmış dedelerini, nenelerini tanıdı. Onlardan öğrendiklerimiz bilimsel akılla, belgeleriyle dürüstçe yazılmış devrim tarihi kitaplarıyla çelişmiyor. O yiğit yurtseverler 104 yıl önce Mustafa Kemal’e, Mustafa Kemal de onlara inanmış, bin bir güçlükle örgütlenmiş, yıllar sürecek Kurtuluş Savaşına Kuvayımilliye ruhuyla canla başla katılmıştı. 

Kuvayımilliye ruhu umutsuzluğu ve umarsızlığı silmiş; direnişe dönüştürmüştü. Kuvacılar, yalnız yayılmacıyla değil, içerideki işbirlikçi yobazla ve çetelerle de savaştılar. Mustafa Kemal, halktan neyi var neyi yoksa ödünç vermesini istemişti; halk buğdayını, ununu, bezini, çivisini, atını, kuzusunu Kuvacıyla paylaşmıştı. Biz, dedelerimizden duyduk; “Kuvacıya bir bazlama, bir bardak su veren kâfirdir” diyenlerin ihanetini. Halk, “Ateşi ve ihaneti gördük. /Dayandık, /dayandık her yanda, /dayandık İzmir'de, Aydın'da, /Adana'da dayandık, /dayandık, Urfa'da, Maraş'ta, Antep'te” dedi, gerçekten de “dayandı” Nâzım Hikmet’in dediği gibi. Kurtuluş Savaşı 100 yıl önce yayılmacıların kovulmasıyla utkuyla sonuçlandı. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te kuruldu; saraylılar tasını tarağını toplayıp İngilizlere sığınarak ülkeyi terk etti. Kuruluştan beş altı ay sonra 3 Mart 1924’te kabul edilen “Hilafetin Kaldırılması, Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması” ve “Eğitim Öğretim Birliği Yasası”yla halk egemenliğinin olmazsa olmazı laikliğin toplumsal temelleri atıldı. Daha sonra kullanılması, öğrenilmesi çok zor olan Arap abecesini değiştiren, dili yenileştiren Harf ve Dil Devrimleri yapıldı. Halkın kılık kıyafeti, ölçüsü, takvimi, hukuk sistemi de yenileşti. Kadınlar toplumsal yaşamın her aşamasına katılacak, çocuklarla gençler aklın öncülüğündeki bilim ve sanatın verileriyle yarına koşacak, bütün ülke çağdaş dünya ile yarışacaktı. Mustafa Kemal ve arkadaşları daha savaş sürerken egemenliğin saray(lar)da değil, kayıtsız koşulsuz halkta olacağı Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdular. 2023 Türkiyesinde meclis işlevsiz durumda. 19 Mayısın 104. yılına böyle geldik. 21 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar açıkça laiklikle, Atatürk’le ve Türk Devrimiyle hesaplaşıyor.

Ne yazık ki cumhuriyetle hesaplaşanlar iktidar oldukça eğitimden tarımsal ve uygulayımsal üretime dek geriye saymaya başladık. Biz dilciyiz, en çok da her inanç ve kökenden yurttaşların ortak (resmi) dilinin ne denli yaralandığına tanığız. Çok uzun zamandır “din” ve “dil” politikanın keskin iki kılıcı oldu. Eğitim ve gelir düzeyi düşen, doğduğu yerde doymayan halk, Kurtuluş Savaşından sonra emperyaliste, imparatorluktan kalma borcu da ödemişken, doğduğu yerde eğitim alma ve çevresini eğitme şansı da yakalamışken yeniden “ümmi ümmet kul” olmaya itildi. Bilimde, sanatta üretken olacağını kanıtlayan bir ulus, tüketmeye koşullandırıldı. Harf ve Dil Devrimlerini kullananların bu iki devrime öfkesi bugün dorukta. 2023 Türkiyesinde düşünce özgürlüğünün anası olan dil ve eğitimden basına, yargıya, üniversiteye dek her alan dinselleştirildi. Bizler Mustafa Kemal’i, Kurtuluş Savaşını başımız sıkıştıkça "hamaset" edebiyatı yaparak günü kurtarmak, seçim kazanmak için anmayız. Mustafa Kemal’in yapıcısı olduğu devrimlerin kazandırdığı bilinçle geçmişi doğru öğrendik.

Her şeye karşın Atatürk’ün doğum günü saydığımız, gençliğe armağan edilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını coşkuyla kutlayacağız. Halkın inancını ve köken farkını siyasaya araç yapmadan, sanata sırtımızı dönmeden, bilimsel olandan başka doğru tanımıyoruz! Mustafa Kemal Atatürk, dün olduğu gibi bugün de önderimizdir; sonsuza dek öyle kalacaktır! 

Bayramımız kutlu olsun!

Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Dilci-Yazar Sevgi Özel

 

 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Mart 2024 - 433. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter