Sayın Dilseverler,

Türk ve dünya yazınının, Türkçenin büyük ustası Yaşar Kemal'i yitirdik. Yaşar Kemal'in yapıtları, kişiliği ne değin anlatılsa, dile getirilse azdır. Onun yazın evreni, alabildiğine geniş olanaklar, olasılıklar, duyarlıklar, durumlar alanıdır. Yaklaşık iki yüz ekinin, elli uygarlığın yurdu olmuş Anadolu Yaşar Kemal'in yaratısını, onun olağanüstü yeteneği ise Anadolu'yu beslemiş, eğitmiş, yetiştirmiştir.

Kişiliğiyle de örnekti; alçakgönüllüydü, dost canlısıydı. Gürül gürül akan ırmaktı. Türkiye, Çukurova, Anavarza, Savrun suyu, Toprakkale... Yaşar Kemal'le güzel. Türkçenin ışıltısı, seslenişidir; yeryüzü yazınındaki yüz akımızdır. Dilimizin şenliğidir, şölenidir yapıtları. Hiç unutulmayacak. Işıklar içinde yatsın. Dostu İlhan Başgöz'ün sözleriyle seslenelim, “Toprak seni incitmesin Sevgili Yaşar Kemal.”

Bu sayımızda Yaşar Kemal bölümü oluşturduk. O güzel insana, büyük yazara selam olsun.

Yaşar Kemal gibi ustaların yapıtlarında somutlaşan Türkçenin varsıllığı ancak Türk Devrimiyle, Dil Devrimiyle özgürce yaşanabilmiştir ki bu büyük devrimin en önemli niteliklerinden biri kamutaylara, ulusun istencine, 23 Nisan 1920'de bayram sevinciyle kurulan Büyük Millet Meclisi'ne dayanmasıdır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!

Geçen ay dergimiz Çağdaş Türk Dili'nin yirmi yedinci yaşıydı. Sağ olsunlar, birçok okurumuz kutladılar. Mart sayımızla yeni bir cilde başladık.

Dil Derneğimiz 22 Nisan 1987'de kuruldu. Dil Derneği yirmi sekiz yaşında! Tüm dilseverlere, birlikteliğin önemini bilen Türkçe sevdalılarına gönül borcumuzu sunarız. Dil Derneği, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'nun 12 Eylül 1980 darbecilerince Mustafa Kemal Atatürk'ün “vasiyet”i yok sayılarak kapatılmasının ardından, Türkçeyi korumak, geliştirmek, Dil Devrimi kazanımlarını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yürekli aydınlarca kuruldu. Kurucu aydınlar başta olmak üzere tüm emek verenleri saygıyla, sevgiyle anıyoruz, yürekten selamlıyoruz.

Ne ilginçtir ki Dil Derneği sözde demokrasiye geçildiği söylenen 1987 yılında “kurulması yasak derneklerden” sayıldı. Dernek yöneticileri, aydınlar zorlu tüze savaşımları yaşadı. Bugünlerde yeniden güncelleşen, Mustafa Kemal Atatürk'ün “vasiyeti”nin çiğnendiği gerçeğiyle her an yüz yüzeyiz. Bu gerçek Türkiye'nin en büyük ayıplarındandır. Darbelere sözle, içi boş haykırışlarla, sesbüyütür karşısında bağırmakla karşı olunmuyor.

Yaşar Kemal bölümümüz nedeniyle bazı yazılarımızı gelecek sayımıza ertelemek zorunda kaldık.

Yazarlarımıza, okurlarımıza gönül borcumuzu sunuyoruz.

Esenlik dileklerimizle.

Saygılarımızla.