AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
ÖZLEM UZUNDEMİR: "RESİMBETİM BAĞLAMINDA NÂZIM HİKMET’TE JAKOND"
Her ayın son perşembesinde düzenlenen "Dil-Ekin Söyleşileri"mizin otuz dördüncüsünde, 31 Mart 2016'da Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Özlem Uzundemir'le birlikteydik. Özlem Uzundemir'in "Resimbetim Bağlamında Nâzım Hikmet'te Jakond" başlıklı sunusu için tıklayınız: Sunu
Konuğumuz, ilgi çekici konuşmasında özetle şunları söyledi: 
“Resimbetim sözcüğünü görsel bir durumun yazıyla anlatımı için düşündük. Resim-yazın ilişkisi ilginç bir konu; üzerine birçok yapıt var. Örneğin Nazmi Ağıl’ın “Ekfrasis-Batı’da ve Bizde Görsel Sanatın Sözlü Tasviri” adlı kitabı önemli bir çalışmadır.
Resim-yazın ilişkisi üzerine görüşler belirtilmiştir. Buna göre “Resim dilin şiiridir” (Horatius). “Resim dilsiz bir şiirdir ve şiir kör bir resimdir” (Leonardo da Vinci).
Resmin güzelliğini şiire aktarma isteği duyulmuştur. Özellikle romanda okura güzellikler, bir rahatlama ortamı sunmanın da aracı, yöntemi olmuştur.
Nâzım Hikmet’in şiirinde Mona Lisa, bir sanat dalının olanaklarını diğer bir sanat dalına taşımak eylemine güçlü bir örnek oluşturur. Nâzım Hikmet’in Jakond ile Si-ya-u şiirinde çerçeve içinde çerçeve oluşturulur. Mona Lisa resminin çalınması olayına gönderme vardır. Dış çerçevede ozan, iç çerçevede Jakond konuşur. Ozan, eril değil de dişi olana konuşma olanağı sağlamasıyla da ayrılıyor, belirginleşiyor.
Nâzım Hikmet müzenin / müzelerin sıkıcılığını imleyerek müzelerin deyim yerindeyse kutsallığını yadsır.
Şiirde Mona Lisa anı defteri tutmaya karar verir. Ölümlü olmayı zamandan etkilenen bir varlık olmayı ister. Karşısında asılı duran, sürekli izlediği tablolardan bezginliğini de dillendirir.
Tek istediği Si-Ya-U’dur. Si-Ya-U her gün müzeye gider ve Jakond’u tutkuyla izler. Jakond da Si-Ya-U’yu bekler. İlginç bir biçimde Jakond, tablodaki kadın “bakan” kişi olur; Leonardo da Vinci’ye ilençler yağdırır. Giderek kübistlere, olasılıkla Pablo Picasso’ya göndermeler vardır.
Ardından Nâzım Hikmet sözü alır ve Jakond’un müzeden kaçış öyküsünü anlatır. Ozan ip indirerek Jakond’u kaçırmıştır.
Artık Jakond insanlaşmıştır, ölümlüleşmiştir. Çin’dedirler Jakond ile Si-Ya-U. Tam birbirlerine kavuşacaklarken Si-Ya-U, Jakond’un gözleri önünde vahşice öldürülür. Jakond ünlü gülümsemesini yitirir. Jakond da devrimci olur; yakalanarak öldürülür. Müzeye konan tablo gerçek değildir, kopyadır.
Birçok şiirinde resim, senaryo, sinema özellikleri bulunan Nâzım Hikmet resme hareket ve ses kazandırır. Giderek müze olgusunu sorgular, sorgulatır. Şiirin diğer türlere üstünlüğü kanısını da sezdirir.”
Sıradışı, esinleyici konuşması için Sayın Özlem Uzundemir’e, dilsever dostlara gönül borcumuzu sunarız.

 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Mart 2024 - 433. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter